İzmir Üniversitesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selim Serter ileri teknoloji ile üretilen Aquilion One 640 CT cihazının koroner anjiyo, tomografi, kolonoskopi gibi tetkikleri kısa sürede yaptığını, bunun da hem hastalar hem hekimler açısından üstün konforun yanında erken teşhis ve tedavi açısından da son derece önemli olduğunu söyledi.
90’lı yılların sonunda başlayan spiral bilgisayarlı tomografi teknolojisinin geliştirilerek günümüzde daha da hızlandığını kaydeden Doç. Dr. Selim Serter, “ Bu da kısa zamanda görüntülenecek alanın hacim şeklinde görüntülenmesine olanak sağlıyor. Bu teknik özellikler şu anlama geliyor: Kişiye katatersiz anjiyo ve kolonoskopi olarak adlandırılan kalın bağırsak incelemelerini girişimsel bir işlem olmaksızın yapılmasını sağladığı gibi vücudun tüm damarlarını net bir şekilde standart anjiyo yapmaksızın ortaya koyma imkânı tanıyor. Perfüzyon adı verilen dokuların beslenme düzeyi ile ilgili olarak da bilgiler veren sistem daha önceleri çok uzun süreler alan bu işlemleri birkaç saniyede gerçekleştirilebiliyor.”
Tepeden Tırnağa Tüm Vücut Görüntülenebiliyor
Sistemi kısaca tepeden tırnağa tüm vücudun ayrıntılı görüntülenmesi diye adlandırıldığını belirten Doç. Dr. Serter, sistemin sağlamış olduğu kolaylıklar hakkında şu bilgileri verdi. “ Beyinde, beyin damarları, beyin yapısı ve beynin beslenmesi, boyunda disk dediğimiz fıtık patolojilerini değerlendirilebiliyoruz. Boyun anatomik yapıları, akciğerlerde tüm akciğer alanları, akciğerin ana yolunun girişimsel bir işlem olmaksızın görüntülenmesi, karaciğer ve böbrekler, dalak, pankreas tüm organların beslenme derecelerinin yanı sıra karın damarları ve kalın bağırsakları inceleyebiliyoruz. 40 yaş üzerinde rutin olarak önerilenkalın bağırsak taramalarını bu işlemle kolonoskopiye gerek kalmadan görüntüleyebiliyoruz. Bacak bölgesinde bacak damarlarının yanı sıra en uç ayak düzeyine kadar damar ve kemik yapıları ortaya konabiliyor. Sistemin getirdiği kolaylıklardan biri de birden fazla tetkik yapmak yerine bu işlemleri bir kerede görebilmemiz. Örneğin felçle gelen bir hastada hem damar, hem beyin görüntülenmesini aynı anda ve tek işlemle görebiliyoruz.
Başarı oranı yüzde 90’larda
Yeni sistemin de yüzde 90’lara varan başarı elde ettiğini belirten Doç. Dr. Selim Serter, “ sistemin tanısal doğruluğun arttırılmasına katkısı var. Hastanın aldığı doz değerleri daha düşük. Daha önceleri çok yüksek değerlerde olan anjiyografik doz değerleri bugün için neredeyse bir akciğer röntgen filmi dozu değerlerine kadar inebiliyor. Aynı noktada doğru tanıya ulaşmak için sistem yüz güldüren sonuçlar veriyor. Hekim hastaya daha kısa sürede tanı koyabiliyor ve hasta için uygun tedaviyi seçerek tedaviye vakit kaybetmeden başlıyor. Bu da hem hasta hem hekim memnuniyetini artırıyor. Ayrıca günümüzde hem hekimler hem de hastalar sorunlu bölgeyi görmek istiyorlar. Sistem bilgisayar ortamında bunu sağlıyor hasta ve hekimler vücuttaki sorunlu bölgeyi görebiliyorlar. Ayrıca koroner anjiyografi grubunda tarama yaptıran hastalar anjiyografiye gerek kalmadan normal olgu oldukları görülerek diğer hastalardan ayrılması sağlanıyor. Böylece hekimler riskli hastalara yapılacak tedavi yöntemini erken belirleyerek gerekli tedavi için çok önemli imkanlar sağlıyor ‘’dedi.
