Türkiye'de her 5 kişiden birinin yüksek tansiyon hastası olduğunu söyleyen Özel Akut Kalp Damar Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Uğur Hepçivici, bu rahatsızlığın basit bir tansiyon ölçümüyle saptanabildiğini söyledi.
Kan basıncı ile kalp damar hastalıkları arasında yakın ilişki olduğunu belirten Dr. Uğur Hepçivici, “ Kan basıncı ne kadar yüksekse kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme riski de o kadar yüksektir. Hipertansiyonu olan bir hastanın şikayetleri belirgin olabileceği gibi silik ya da hiç olmayabilir. Bu nedenle hipertansiyona aslında 'sessiz katil' de diyebiliriz. Türkiye'de ortalama her 5 kişiden birisi hipertansiyon hastasıdır. Basit bir tansiyon ölçümüyle saptanabilen hipertansiyonu ciddiye alalım ve ondan korunalım" dedi.
Normal Değer
Normalde küçük tansiyon(diyastolik basınç) 80 mmHg, büyük tansiyon (sistolik basınç) ise 120 mmHg'nın altındadır. Büyük tansiyonu 140 mmHg'nın, küçük tansiyonu ise 90 mmHg'nın üzerinde olan kişiler, yüksek tansiyonlu ya da hipertansiyonlu olarak nitelendirilir. Büyük tansiyonu 120-139 mmHg arasında, küçük tansiyonu ise 80-89 mmHg arasında olan kişiler ise yüksek tansiyon adaylarıdır.
Hipertansiyonun sebepleri
Toplumda hipertansiyon hastalarının yüzde 90'ında sebebin bilinmediğini belirten Dr. Hepçivici, “ Bu gruba primer (esansiyel) hipertansiyon adı verilmektedir. Geriye kalan yüzde 10'luk hasta grubunda ise başka bir hastalığa bağlı olarak gelişen hipertansiyon vardır. Bu gruba ise sekonder hipertansiyon adı verilmektedir. Bu hastalıklar kısaca böbrek atardamar darlığı, böbrek parankim hastalığı, tiroid bezinin fazla çalışması (hipertiroidizm), ilaçlar (doğum kontrol hapları, steroid hormonlar, bazı ağrı kesiciler...) olarak özetlenebilir.
Hipertansiyon tedavisi
Kan basıncı değeri sistolik 120-139 mmHg, diyastolik 80-89 mmHg arasında olan hastalara altta yatan başka bir hastalık yok ise yaşam tarzı değişikliği önerilmektedir. Yüksek tansiyona karşı mücadelede atılacak önemli adımlardan biri fazla kilolardan kurtulmak ve yediklerinizi kontrol altına almaktır. Bunun için az tuzlu yemeniz (günde toplam ortalama 6 gram tuz tüketmeniz önerilmektedir, kast edilen sıfır tuz değildir) ve katı yağlı yiyeceklerden kaçınmanız, porsiyonlarınızı küçültmeniz, sebze, meyve ve balık tüketimini artırmanız etkili bir önlem olacaktır. Düzenli spor yapmanız (haftada en az 4-5 kez ve en az 30 dakika tempolu yürüyüş veya hafif tempo koşu), sigarayı bırakmanız, alkol tüketimini azaltmanız, stresten uzak durmanız yüksek tansiyonu kontrol altına almanıza yardımcı olur.
Obezite de tetikliyor
* Hipertansiyona yakalanmamıza neden olan faktörlerin bilinmesi bu hastalıktan korunmamızda büyük önem taşımaktadır. Bu faktörler obezite (şişmanlık), sigara, aşırı alkol tüketimi, hareketsizlik, stres, yüksek miktarda tuz tüketimi, potasyum ve kalsiyumdan fakir beslenme, yaş, ailede hipertansiyon öyküsü olması olarak özetlenebilir.
"İyileştim" diyerek ilacı bırakmak hata
Alınan tüm önlemlere rağmen tansiyonu hala yüksek seyreden hastaların doktora başvurması gerektiğini belirten Dr. Uğur Hepçivici şunları söyledi: "Doktorunuz muayene ve tetkikler sonucu size en uygun tedaviyi başlayacaktır. Bazı hastalar ilaç tedavisi sonrası tansiyon değerlerinin düzelmesi ile iyileştim düşüncesine kapılarak ilaçlarını kesme yanlışına düşerler. Bu durum tansiyon değerlerinizde ani yükselmelere neden olarak sizi felç ve kalp krizi gibi ölümcül durumlarla karşı karşıya getirebilir.”
