Ege Ambulans
Tiroid Nodülü ve Kanser İle İlişkisi 31/05/2022

Ege Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Ömür karşılaşılan tiroid nodüllerinin çoğunun kötü huylu olmadığını ancak yüzde 10-20 kadarının kanser riski taşıdığını belirterek tiroid nodülleri ve kanserle ilişkisi hakkında bilgiler verdi.

Kanınlarda Daha Sık Görülüyor

Tiroid nodüllerinin, özellikle kadın nüfüsta, tüm toplumlarda çok yaygın olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özgür Ömür, “ Çoğu tiroid nodülü kötü huylu değildir ve herhangi bir yakınmaya neden olmaz. Ancak yüzde 10-20 kadarı kanser riski taşır. Hangi nodülün kanserli olduğu kan tahlilleri ya da bulgulara göre anlaşılamaz. Çoğu kanserli tiroid nodülü yıllar içerisinde yavaş büyüyen nodüller şeklinde ortaya çıkar ve doktorunuz bunları keşfettiğinde henüz küçük olabilir. Hatta bazıları dokunarak fark edilemeyecek küçüklükte olabilir. Kan tahlillerinizde hiçbir bulguya neden olmayabilir. Çok saldırgan özellikte olan tiroid kanserleri, büyük, sert, sabit ve hızlı büyüyen nodüllere neden olabilir ancak bu çok nadir bir durumdur” dedi.

Rutin Taramada Ortaya Çıkar

“Doktorunuzun yaptığı rutin tıbbi muayene sırasında ya da başka bir nedenle yapılan taramada ortaya çıkarılana kadar tiroid nodülünüz olduğunu çoğu zaman bilemezsiniz” diyen Prof. Dr. Özgür Ömür, “ Ancak bazı tiroid nodülleri görünecek ya da sizin boynunuza dokunduğunuzda elinize gelecek kadar büyüyebilir veya yutmayı, nefes almayı zorlaştırabilir” diye konuştu.  

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?

“Tiroid nodüllerinin birçoğu kanserli olmamasına ve ciddi sorunlar yaratmamasına rağmen, özellikle nefes alma veya yutma güçlüğü çekiyorsanız, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız” diyen Prof. Dr. Özgür Ömür, “ Bunun dışında boynunuzda şişlik fark ettiğinizde, özellikle ağrılı olmayan, bir iki hafta içinde geçmeyen ve zaman içerisinde büyüyen, doktorunuza muayene olmanız ve sonrasında ultrasonografi ile değerlendirilmenizde fayda olacaktır” dedi.  

Tanı ve Tedavi Nasıldır?

Fiziki muayene, ultrasonografi, gereken durumlarda sintigrafi ve tiroid fonksiyon testleri nodüllere yaklaşımı belirlediğini kaydeden Prof. Dr. Özgür Ömür, “ Ultrasonografi tiroid nodüllerinin boyut ve özellikleri yanı sıra kötü huylu olma olasılıkları konusunda önemli bilgi vermektedir. Ultrasonografik olarak yüksek riskli grupta değerlendirilen nodüllerde biyopsi veya cerrahi uygulanır. Tiroid kanserleri; cerrahi ve sonrasında gerekli olgularda uygulanan radyoaktif iyot ile tedavi edilebilir olan kanserlerdir. Erken tanı ve müdahale hastalık yaygınlığının önlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Radyoaktif iyot tedavisi halk arasında 'atom tedavisi' olarak bilinen, normal ya da kanserli tiroid hücrelerini hedefleyen radyasyon temelli bir tedavidir. Hedefe yönelik tedavilerin en eskilerinden olup yılların tecrübe ve bilgi birikimiyle güvenle uygulanabilen, yan etkisi çok az olan, çocuklardan ileri yaşlara kadar tüm yaş gruplarındaki hastalarımız tarafından rahatlıkla tolere edilebilen bir tedavidir” ifadelerinde bulundu.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com