Halk arasındaki bilinen ismi ile basur (hemoroid) çağımızın hastalığı ve bahar dönemlerinde daha fazla öne çıkan sorun olduğunu belirten Ekol Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Attila El, “Her 3-4 kişiden birinde görülen ve vücudumuzun sinirsel uyarımını çok yoğun olan anüs (makat) bölgesi rahatsızlığıdır. Hastanın sosyal yaşantısını çok zorladığı gibi ruhsal yönden de problemleri beraberinde getirebilmektedir” dedi.
Doktora Gitmekten Çekinmeyin
Muayene bölgesinin özelliği nedeniyle doktora gitmekten utanmanın yanlış olduğunu belirten Opr. Dr. Attila El, “Basit ilaç tedavisi ve diyet ayarlaması ile gerileyebilecek olan hastalık gecikme nedeniyle ameliyata kadar gidebilmektedir. Hemoroid, makat bölgesinde bulunan damarların genişlemesi sonucu, kaşıntı, kanama, zonklama, ağrı, ele gelen şişlik sorunlarını oluşturur. Hastanın muayene olmaya karar vermesi, tedavideki başarı şansını yükseltir. Anüs bölgesinin gözle ve parmakla muayenesi, hastalığın hangi evrede olduğunun anlaşılmasını sağlayacak, eğer barsakta kitle şüphesi varsa, kolonoskopi ile inceleme yapılabilir.”
İç ve Dış Hemoroid
İç ve dış hemoroid olmak üzere iki çeşidi bulunduğunu belirten Opr. Dr. Attila El, “ele gelen şiş bir hemoroidin ağrılı ve sancılı ise dış hemoroid olarak adlandırılır. İç tarafta gelişen ve ele gelmeyen kanama ile kendisini gösteren ağrı sorun yaratmayan tuvalet sonrası dışarıya çıkan sonra içeri girenler ise iç hemoroid olarak adlandırılır. Hastalığı 4 evre ile incelemek mümkündür. Her bir dönem belli bir süreç sonrası bir üst bareme atlar komplike hale gelir. İlk evrede hemoroid bulguları var ama ele gelmiyor, sıkıntılar hafif düzeydedir. Diyet ve gerekirse ilaç takviyesi yapılabilir. İkinci evrede tuvalet sonrasında hemoroid dışarı çıkıp sonrasında içeri girer yine ilaç ve diyet düzenlemesi gerekir, genellikle müdahale düşünülmez. Üçüncü evre artık hemoroid tuvalet sonrasında ya da bir zorlama sonucunda dışarı çıkar ve ciddidir. Müdahale edilmesi gerekir. Kanama sonucunda şiddetli kansızlık dahi gelişebilir. Son evrede ise hemoroid hep dışarıdadır. İçeri girme, kanama, ülser yani yaralar, iltahap, akıntı şiddetli ağrı bulguları gelişir, mutlaka operasyon gerektirir.
Hemoroid Tedavisi
Hastaların bir kısmının muayene yerine eczanede ilaç alıp ya da bitkisel tedavilere yöneldiğini belirten Opr. Dr. Attila El, “Unutulmaması gerekir ki hemoroid ile aynı bölgeyi paylaşan anal fissür (makat çatlağı) makat apsesi veya anal fistül adında iltihap ve akıntı zonklama şişlik ile kendisini gösteren hastalıklarda vardır ve her birinin tedavisi farklıdır. Hemoroid evrelerine göre tedavi şekilleri de farklı olmaktadır. 1’inci ve 2’inci evredeki hastalıklar ilaç tedavisi ve diyetin düzenlenmesi ile başarılı bir şekilde bulguların geriletilmesi mümkündür. Bol lifli ve posalı gıdalar yemek kabızlığa zemin hazırlayan pilav, makarna, ızgara türü, et, tavuk, balık ve hamur işlerinden uzak durulmalı egzersiz ve sporun hayatın bir parçası haline getirilmesi, fazla miktarda acı, ekşi, baharatlı gıdalardan uzak durmak çok önemlidir. Eğer tıbbi tedavi ve diyete rağmen hiç bir düzelme sağlanmaz veya 3’üncü ve 4’üncü evreye gelmiş olan hastalarda müdahale gerekecektir.
Lazer Tedavisi
Lazer Ameliyatı: Kolaylıkla yapılabilen kızıl ötesi (infra red) fotokoagülasyon (lazer) yöntemide hemoroidin iç dokusunda koaglasyon nekrozu yaparak hemoroidin hızla küçülmesini sağlar radikal bir yöntem olmamasına karşın hastanın sosyal hayatına hızla dönmesini sağlar.
Skleroterapi: Hemoroidin çevresine bazı solusyonların enjekte edilmesidir. Erken evrelerde yapılabilir.
Lastik bant ligasyonu: Hemorodin tabanına lastik bant geçirilir. 5 gün içerisinde hemoroid pakesi düşer ama bazen ciddi kanamalara neden olabilir.
Cerrahi tedavi yöntemleri: Hemorid pakelerinin total olarak çıkartılması mottosundan hareket eder, radikal bir seçenek ama diğer yöntemlere göre iyileşme periyodunun biraz daha uzun olması bilinmelidir. Yeni geliştirilen aparatlar sayesinde cerrahi teknikler zenginleşmiş ve hasta için nekahat dönemi daha az rahatsız geçmektedir. Hemoroid hastalığı geliştikten sonra hiç bir zaman tam olarak yok olmaz. Ama eğer erken dönemde çekinmeden muayene için gelerek teşhis konup gerekenler yapılırsa ameliyata gerek kalmadan yaşam mümkündür.