En sık tercih edilen gebelik önleyici yöntemlerin doğum kontrol hapları, RİA (spiral) ve kondom olduğunu belirten Özel Tınaztepe Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Barut, ertesi gün haplarının da sık kullanıldığını, ancak gebelik önleyici etkisinin doğum kontrol hapları kadar yüksek olmadığını ve bu nedenle sadece acil durumlar için kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Her yöntemin kendisine göre avantajları olduğunu söyleyen Op. Dr. Barut, kişinin kendine uygun olanı tercih edebileceğini anlattı.
Gebelik önleyici yöntemler arasında sık tercih edilenlerden olan doğum kontrol haplarının çoğu kadın tarafından sorunsuzca kullanılabileceğini belirten Op. Dr. Barut, ancak ilk kullanım öncesi bir uzman doktor tarafından değerlendirme yapılmasının daha sağlıklı olacağını ifade etti.
ADET ÖNCESİ ŞİKAYETLERİ AZALTIYOR
Op. Dr. Barut, doğum kontrol yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Adet kanamasının süre ve miktarını azaltırlar. Adet ağrısını ve adet öncesinde başlayan (premenstrüel sendrom; karın şişkinliği ağrısı, meme gerginliği, baş ağrısı, tatlı yeme isteği, yorgunluk, uyku düzensizliği, duygusal değişimler, sinirlilik, sıkıntı, depresyon gibi) şikayetleri azaltırlar. Adetleri düzenli hale getirirler. Kıllanma, sivilcelenme, yağlanma şikâyetlerini azaltırlar. Cildi güzelleştirirler. Öte yandan AIDS-HIV, hepatit-B, hepatit-C, sifiliz, belsoğukluğu, HPV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak istenildiğinde tercih, kondom olmalıdır. Doktora ihtiyaç olmadan kullanılabilmesi de kondomun diğer avantajıdır. Ancak etkinliğinin yüksek olması için uygun kullanılması gerekmektedir. Herhangi bir hatırlatmaya gerek olmadan bir kere uygulandıktan sonra uzun süre (5- 10 yıl) koruma sağlayan RİA, emziren anneler tarafından da kullanılabilir.”
RİA’nın adet kanaması fazla olan kadınlarda uygun olmayacağını da hatırlatan Op. Dr. Barut, bu durumlarda hormonlu RİA’nın alternatif olduğunu söyledi.
MUTLAKA BİR HEKİME DANIŞIN
Doğum kontrol hapları, iğneler ve implantların kullanımının bazı durumlarda uygun olmayacağını da hatırlatan Op. Dr. Barut, “Hormon içeren yöntemler karaciğer hastalığı, damar tıkanıklığı (kalp krizi, felç, pıhtı sorunu gibi), meme ve genital kanseri olanlarda kullanılamaz. 35 yaş üstü, diyabet, yüksek tansiyon, sigara içen, migreni olanlarda ilk tercih değildir. Bu hastalar ilaç kullanımı için mutlaka bir hekime başvurmalıdırlar.”
“KULLANILMADIĞINDA DOĞURGANLIK GERİ DÖNER”
Op. Dr. Barut, doğum kontrol haplarının kullanım şekli hakkında şu bilgileri verdi:
“Doğum kontrol haplarına adetin ilk 5 gününde başlamak gerekir. Her gün 1 hap alınır.
21 hap içerenlerde 7 gün, 24 hap içerenlerde 4 gün ara verildikten sonra, 28 hap içerenlerde ise ara verilmeden yeni kutuya geçilir.
İlk 3 ay baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, memelerde hassasiyet gibi etkiler görülebilir ancak geçicidir.
Kısırlık yapmaz. Etkisi sadece kullanıldığı dönemle sınırlıdır. Kullanılmadığı ayda gebelik potansiyeli geri döner.”