Prof. Dr. Özalp Karabay, venöz ülser ya da toplardamarlardaki kapak yetmezliğine bağlı olarak gelişen ayaklardaki yaraların; toplardamarlardaki aşırı basınç yüzünden derinin bütünlüğünün bozulması nedeni ile özellikle ayak bileğinde görülen ve ciddi sosyal problem oluşturan önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay varis yaralarının, bacakta ortaya çıkan tüm yaraların yüzde 80’nini oluştururken, diyabet ve periferik arter hastalığına bağlı yaraların yüzde 20’sini oluşturduğunu kaydetti.
Varis Yarasının Oluşumu
Varis yarasının oluşumu hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Karabay, “ aşağıdan yukarıya doğru akım olan toplardamarlarda kapakların bozulup, kanın ters yönde aşağı doğru akması veya toplardamarın pıhtı ve bası ile tıkanması sonunca kanın rahatlıkla yukarı akamaması bacaklarda kanın göllenmesine ve giderek toplardamar kan basıncının dokuların tahammül edebilecekleri düzeylerin üzerine çıkmasına neden olur. Yıllar içinde bu sürekli yüksek basınç nedeni ile dokularda ve özellikle bacak derisinde bozulma sonucunda bacaklarda yaralar oluşur.” dedi.
Varis yaraları Ayak Bileği Yerleşimlidir
Varis yaraları genellikle ayak bileği ve diz arasında olup çoğunlukla ayak bileği ön yüz kısmında koyu renkli cilt yapısı eşliğinde kalınlaşarak görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Karabay, “ Genellikle bacak kısmında varisler bulunmakta olup birçok farklı boyutta ve görüntüde yaralar olabilir. Bu gibi durumlarda toplardamarlara doppler incelemesi yapılır.
Venöz ülser bir toplardamar hastalığı olup, günümüzde ileri teknolojinin getirdiği olanaklarla yapılan cerrahi işlemler sonucu toplardamardaki sorun düzeltilerek, varis ülseri de tamamına yakını tedavi edilmektedir. Sadece yarayı düşünerek yaraya yapılan tedavilerle tam sonuç alınamaz. Hastanın ayak bileğinden itibaren toplardamarlarının hepsi bu konuda uzman kalp damar cerrahları tarafından tam olarak iyi bir öykü alımı sonrası yapılacak fiziki muayene ile darlık, tıkanıklık ve kaçak akım yönünden değerlendirilmelidir. Doppler incelemesi özellikle hasta ayakta iken değişik manevralar uygulanarak yapılmalı, bunun sonucunda bacaktaki bütün toplardamarlar tıkanıklık ve kaçak yönünden değerlendirilmelidir.
Varis Yaraları Mutlaka Tedavi Edilmelidir
Varis yaralarının tedavi edilmez ve düzenli bakımları yapılmazsa enfeksiyon gelişerek daha sonra genişlediğini ve ağrılı hale geldiğini kaydeden Prof. Dr. Karabay, “ Bu durum hastanın bacak ve ayak bileği hareketlerini etkiler ve bir süre sonra eklem hareketlerinde kalıcı kısıtlama oluşacağı için topallamaya kadar giden sağlık problemi gelişebilir. Bakımsız ve tedavi edilmemiş varis yaraları dokuların derinliğine ilerleyip kemiğe ulaşabilir , kemik iliği iltihabına yol açabilir. İyileşmeyen varis yaraları hastayı sakat bırakan, iş ve sosyal yaşantıdan koparan, yaşam kalitesini bozan bir türlü geçmeyen hale dönüşmektedir.”
Varis Yara Tedavisi
Yaraların tedavisinde yaranın hızlı bir şekilde iyileşmesi ve yaranın bir daha tekrarlanmamasının engellenmesinin esas amaçları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karabay, “ Yaranın iyileşmesinde ilk etapta ; yara bakımı ve varis çorabı ya da elastik sargılarla dıştan kompresyon yapmamız gerekmektedir. Varis yarasının tekrarlanmaması için altta yatan toplardamarlardaki problemlerin çözümü ile gerçekleşir. Varis yarası komplike toplardamar sorunu olmadan meydana gelemeyeceği için, toplardamardaki problemler, bu konuda uzmanlaşmış tecrübeli kalp damar cerrahları tarafından yapılan cerrahi girişimlerle çözülmeden varis ülseri kalıcı olarak ortadan kaldırmak mümkün değildir. İyi bir hasta öyküsü, titiz bir muayene ve doppler incelemesi toplardamardaki sorunu belirleyip kesin çözüm getirecek tedavinin başarılı olmasının temelini oluşturmaktadır.”
Varis Yaralarına Karşı Alınabilecek Bazı Önlemler
Damar İçi Lazer Tedavisi (EVLT)
Damar içi lazer Tedavisi (EVLT) hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özalp Karabay bu işlemin varise neden olan toplardamarın, iz bırakmadan ve ameliyatsız lazer ışınları kullanarak içten yakılması yöntemi olduğunu belirterek şunları söyledi. “ Bu teknik ile varise ve ağrıya neden olan bozulmuş ve hasarlı damar ameliyata gerek kalmadan lazer ile içten yakılarak iyileşme sağlanır. Hastalığın yüzeysel damarlarda oluşturduğu etki kaybolur. Varisler büyük oranda kendiliğinden geçer. Çok geç kalınan vakalarda ise tamamlayıcı olarak Ultrasonografi rehberliğinde Köpük Skleroterapi ve dışarıdan lazer işlemi uygulanabilir. Varislerin lazer Tedavisi genellikle 1 saatten az bir sürede yapılıyor ve hasta müdahale odasından yürüyerek çıkıp aynı gün evine dönebiliyor.
BU DAMARLAR ALTIN DEĞERİNDE, GEREKSİZ VARİS AMELİYATLARINDAN KAÇININ
Varis olgularına kompresyon çoraplarının yanı sıra şikayetlere yönelik ilaç tedavisi de verilmektedir. Buradaki asıl amacımız kişinin damarlarının sağlıklı kalmasını sağlamamızdır. Varise neden olan bu damarlar, her iki ayağımızda altın değerinde olup koroner by-pass için ve vücudumuzdaki değişik damar ameliyatlarında gerektiğinde kullanılan en önemli damarlardır. Bu damarımızı varisten korumak ve gerektiğinde kullanılmasını sağlamak için risk faktörlerini azaltmamız, spor yapmamız, varis çorapı kullanmamız her yönüyle çok önemlidir.