Özel İzmir Gazi Hastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Arif Şanlı vertigo ( baş dönmesi), işitme kaybı ile özellikle çocuklarda daha sık görülen ve yine erişkinlerde de görülebilen bademcik ve geniz eti hastalıklarının, kişilerin yaşam kalitesini azalttığını belirterek bu hastalıklar hakkında merak edilenler hakkında bilgiler verdi.
Vertigo Yaşam Kalitenizi Düşürmesin
Vertigo bir hastalık değildir, latince “bir şeyin etrafında dönme” demektir. Bazı insanların denge problemlerini baş dönmesi olarak nitelendirdiğini belirten Prof. Dr. Arif Şanlı, “Vertigo çoğunlukla iç kulak probleminden kaynaklanır. Şiddetli bir şekilde kendisinin veya çevrenin dairesel dönmesi, beraberinde bulantı-kusma olması, bazen çınlama ve işitme kaybının eşlik etmesi durumunda Kulak Burun Boğaz Doktoruna başvurunuz. Baş dönmesi; dengesizlik hissi, kendini boşlukta hissetme, yer kayması, bir tarafa yanlama şeklinde oluşabilir” dedi. Bu durumlarda nörolojik hastalıkları da göz önünde bulundurmak gerekir.
Baş dönmesine neden olan tıbbi rahatsızlıklar:
Dolaşım: Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin en sık nedenleri arasındadır. Eğer beyniniz yeterince kan almazsa başınız dönmeye başlar. Damar sertliğinden dolayı olabilir, çoğunlukla yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında ve kan yağları yüksek olanlarda görülür. Bazen de kalp fonksiyonları yetersiz olanlarda veya kansızlık şikayeti olanlarda rastlanır. Eğer iç, kulak yeterince kan alamazsa daha özel bir baş dönmesi durumu olan vertigo ortaya çıkar. İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır. Bu yüzden beyin için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi iç kulak için de geçerlidir.
Yaralanma: Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında aşırı,kısıtlayıcı bir vertigoyla birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir.
Enfeksiyon: Virüslerden örneğin soğuk algınlığı ve grip, iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını etkileyebilirler. Bu durum vertigoya neden olurken işitme genellikle etkilenmez. Buna rağmen bakteriler sonucunda oluşan enfeksiyonlarda hem denge hemde işitme fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Kulak akıntısı yapan ve kemiği eriten orta kulak iltihaplarında denge organıda itihaplanır.
Nörolojik hastalıklar: Multipl Skleroz, sifiliz, tümör gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar dengenin bozulmasına neden olur. Bunlar nadir nedenler olmasına rağmen doktorunuz muayene sırasında bunları da düşünecektir.
Baş Dönmesi Tedavisi
Baş dönmesi ve araç tutması olaylarının büyük çoğunluğunun hafif olduğunu ve kişinin bunu kendi kendine tedavi edebildiğini belirten Prof. Dr. Arif Şanlı, ancak ağır veya giderek daha da ağırlaşan vakaların Kulak Burun Boğaz, denge ve sinir sistemi konusunda uzman bir doktor tarafından takip edilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Şanlı vertigonun sebebine göre ve hastanın şikayetlerine göre kişiye özel tedavi uygulandığını söyledi.
Baş hareketleriyle kısa süreli baç dönmelerinde, özel manevralarla tedavi yapılmakta, iç kulak basıncının arttığı uzun süreli baş dönmesi yapan Meniere hastalığınde ilaç tedavisi, kulak içine ilaç verilmesi veya ameliyatlar yapılmaktadır.
İşitme Kaybı, Konuşma ve Anlamayı Etkiler
Her 10 kişiden birinde işitme kaybı yaşandığını belirten Prof. Dr. Arif Şanlı bu işitme kayıplarının normal konuşmayı ve anlayabilmeyi etkilediğini söyledi. İşitme kaybıyla birlikte kulak çınlaması ve baş dönmesi görülebilir. Özellikle eğitim çağındaki işitme kayıpları, çocukların gelişimini, başarısını, sosyal yaşamını ve ilişkilerini etkilemektedir.
İşitme Kaybı Sebepleri
İşitme fonksiyonunu bozacak herhangi bir sebebin işitme kaybı şeklinde ortaya çıktığın belirten Prof. Dr. Arif Şanlı işitme azlığı nedenlerinin dış, orta, iç kulak ve işitme siniri ile ilgili farklı sebeplerden ortaya çıkabileceğini söyledi. “ Dış kulak ile ilgili sebepler arasında kulak kiri, dış kulak yolunda yabancı cisim, dış kulak yolunun doğumsal kapalı olması, dış kulak iltihapları ve dış kulak tümörleri bulunduğunu belirten Prof. Dr. Şanlı, “ orta kulak ile ilgili sebepler arasında kulak zarı delinmesi, orta kulak iltihabı, orta kulakta basınç düşüklüğü, orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme ve orta kulak tümörleri yer alır. iç kulak ve işitme siniri ile ilgili sebepler arasında ise iç kulak iltihabı, iç kulaktaki duyma hücrelerinin hasar görmesi, ani işitme kaybı, gürültüye bağlı işitme kaybı, yaşlılığa bağlı işitme kaybı, iç kulak sıvılarında basınç artışı ve işitme sinirini ilgilendiren tümörler yer alır” dedi.
İşitme Kaybı Tedavisi
İşitme kayıplarında tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Şanlı, “ dış ve orta kulağa bağlı işitme kaybında ilaç tedavisi veya ameliyatlarla işitmeyi düzeltmek mümkündür. İçkulağa bağlı işitme kaybında ise işitme cihazları yardımcı olabilir. Son zamanlarda işitme kaybında bir çığır açan koklear implant(biyonik kulak) ameliyatlarıyla artık sağır-dilsiz hastalığının küçük yaşta önüne geçilebilmektedir.
Bademcik Ve Geniz Etine Dikkat
Bademcik ve geniz etinin 4-5 yaşlarda daha sık olmak üzere enfeksiyonlara bağlı olarak büyüdüklerini belirten Prof. Dr. Arif Şanlı, “ İleri yaşlarda küçülme eğilimi gösterirler. Geniz etinin büyük olması burundan solunuma engel oluşturur. Ayrıca kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak değişik boyutta problemlere yol açarlar. Bu çocuklarda işitme kayıpları, horlama, ağızdan soluma, gece öksürükleri, burun akıntıları gözlenmektedir. Kronik geniz eti ve bademcik iltihapları veya büyümeleri diş, çene, yüz gelişiminde bozukluklar ve konuşma bozukluğu, apne, eklem romatizması, kalp ve böbrek hastalığı gibi komplikasyonlara yol açabilmektedir.
Hangi Durumlarda Alınmalıdır
Bademcik ve geniz eti ameliyatlarının KBB kliniklerinde sık uygulandığını belirten Prof. Dr. Arif Şanlı, “ İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde cerrahi olarak bunların çıkartılmasına baş vurulmaktadır. Bu ameliyata karar vermek için kullanılan iki kriter vardır. Kesin ve göreceli olarak ameliyatın gerekliliği belirlenir. Kesin ameliyatı gerektiren durumlar arasında üst solunum yolunun bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak tıkanması, bademcik etrafında kötü huylu tümör şüphesi oluşması, çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri yer alır. Göreceli kriterlerin en başında sık tekrar eden bademcik enfeksiyonları gelmektedir. Bademcik ameliyatlarının yüzde 40'ı bu nedenle yapılmaktadır. Son bir yılda 7 defa veya son iki yılda yıl başına 5'şer defa veya son üç yılda yıl başına 3 'er defa ya da daha sık ateşli bademcik iltihaplanması geçirilmesi , difteri (Kuş palazı) mikrobu taşıyıcıları, kalp kapak bozukluğu olan kişiler göreceli kriterler arasında yer alır” dedi
İdeal Yaş
Bademcik hastalıkları çocuk yaş grubu sorunu olarak bilinmekle birlikte erişkin içinde aynı kuralların geçerli olduğunu belirten Prof. Dr. Arif Şanlı, “ Ameliyata engel oluşturacak herhangi bir ciddi sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyat uygulanmaktadır. Alt yaş sınırı zorunlu haller dışında geniz eti için 3 yaş, bademcik için 4-5 yaş olarak belirlenmiştir. Üst yaş sınırını belirlemek mümkün değildir. Genel olarak ileri yaşlarda bu hastalığın görülme oranı düşüktür ve çoğu zaman basit çözümler tercih edilmektedir” dedi .