Denge bozukluğu, yerin ayağın altından kayması hissi, sersemlik, baş dönmesi gibi belirtiler göstererek ortaya çıkan vertigonun hastaların yaşam kalitesini oldukça düşüren bir hastalık olduğunu söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Belgin Küçükgünay tedavi edilebilir nedenlere dayalı vertigonun, uygun şekilde tedavi edildiğinde geçebildiğini belirterek tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.
Vertigo Nasıl Oluşur?
“İç kulaktaki denge merkezi bozuk çalıştığında beyne giden sinyallerdeki simetri bozulur ve bu durum dengenin bozulduğu hissini yaratırken beyinden göz kaslarına giden uyarılar gözlerin istemsiz hareketlerine neden olur” diyen Op. Dr. Belgin Küçükgünay, “ Gözlerin bu hareketleri ile görme alanının hareket etmesi hastada çevresinin ya da kendisinin döndüğü şeklinde yalancı bir hareket algısı oluşturarak baş dönmesi-vertigo şikayetine neden olur. İç kulak fonksiyonlarını veya iç kulağın merkezi sinir sistemi ile bağlantılarını etkileyen hastalıklar baş dönmesi, işitme kaybı, kulak çınlaması gibi belirtilere neden olabilir. Bu belirtiler tek başına ya da birlikte görülebilirler. Baş dönmesi, çok şiddetli dönme hissi, dengesizlik ya da sersemlik şeklinde olabilir. Şikâyetler sürekli ya da aralıklı olabilir ve genellikle baş hareketleri ile şiddetlenir. Sıklıkla bulantı ve kusma da izlenir ancak iç kulak kaynaklı baş dönmelerinde şuur kaybı oluşmaz” dedi.
Genetik Yatkınlık Olabilir
Hastalığın nedeninin tam olarak bilinmemekle beraber genetik yatkınlığın önemli olduğunu ifade eden Op. Dr. Küçükgünay, “ Tipik ataklar metabolik, dolaşımsal, alerjik, otoimmun, toksik ya da emosyonel etkiler sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Genellikle tek kulağı etkileyen meniere hastalığı, düzensiz aralıklarla tekrarlayan, dakikalar ile saatler arasında sürebilen baş dönmesi atakları ile karakterizedir. Ataklar sırasında genellikle alçak frekansları (pes sesleri) tutan işitme kaybı, kulak çınlaması ve etkilenen kulakta dolgunluk ve basınç hissi de oluşmaktadır” diye konuştu.
Kişiye Özel Tedavi
Tanıda en önemli unsurların ayrıntılı bir hikâye ve muayene olduğunu kaydeden Op. Dr. Belgin Küçükgünay, “ Çoğu hastada işitme ve denge testlerinin yapılması gerekir. Bu aşamalar sonrasında tanı konulamayan hastalarda radyolojik değerlendirmeler, hormonal ve metabolik hastalıklara yönelik testler, nörolojik değerlendirme ve testler de gerekebilmektedir. Tedavi hastalığın nedenine göre farklılık gösterebilir ve kişiye özel planlanmalıdır. Özellikle iç kulak kaynaklı vertigo için epley manevrası veya brandt-daroff egzersizleri gibi pozisyonel manevralar, semptomları hafifletebilir. İlaçlar, özellikle meniere hastalığı gibi iç kulak sorunlarına bağlı vertigoyu kontrol altına alabilir. Son yıllarda giderek daha sık kullanılmaya başlanan kulak içi steroid enjeksiyonları ile hem iyi sonuçlar elde edilmekte hem de steroidlerin tüm vücudu etkileyen ciddi yan etkilerinden kaçınmak mümkün olmaktadır. Tedavi edilebilir nedenlere dayalı vertigo, uygun şekilde tedavi edildiğinde geçebilir. Ancak nedenler farklı olduğu için her bireyde vertigonun iyileşme süresi farklılık gösterebilir” ifadelerinde bulundu.