Önemli omurga problemlerinden biri olan dar kanal hastalığının tedavi edilmediği takdirde ilerleyerek yaşam kalitesini önemli oranda düşürüyor. Kişinin yürüme mesafesinin giderek azalmasının en önemli belirteçlerden biri olduğunu söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, dar kanal hastalığı hakkında bilgiler verdi, tedavi yöntemlerini anlattı.
Halk arasında bel kireçlenmesi olarak da bilinen bu hastalıkta özellikle yürüme ile birlikte şikayetlerin başladığını belirten Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “ Bacak ve ayaklarda başlayan uyuşmalar, karıncalanmalar ve ağrı şikayetleri ile hastaların yolda dinlenmek zorunda bırakması ise dar kanal hastalığının en önemli belirtileri arasında bulunuyor.
Dar kanal hastalığı boyun, bel ve sırtta olmak üzere omurganın üç farklı yerinde görülebiliyor. Genellikle ileri yaşlarda görülür ve özellikle kilo fazlası olan kadınlarda sık rastlanır. Belde görülen hastalığın belirtilerinin genelde bel fıtığı ile karıştırılabilir. Bacak ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi, ağrı ve güçsüzlük şikayetleri olan hastaların doktora başvurmaları gerekir. Bel ağrısı genellikle başlangıçtaki şikayettir. Uzun yıllardır süren bel ağrısına genellikle son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrıları eklenir. Bel ve bacak ağrıları sıklıkla yürümekle başlar ve artar. Bu ağrılara bacaklarda uyuşmalar, kramplar, hissizlik ve güçsüzlük eklenir. Bulgular genellikle uzun zaman ayakta durmak yada yürüme sonrasında artar” dedi.
Tıbbi Tedavi
Hastanın şikayeti, hastalığın hikayesi ve muayenenin tanı açısın önemine değinen Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “ Şikayeti olmayan dar kanal hastalarına tıbbi tedavi uygulanabilir.
Dar omurga kanalı rahatsızlığı, sessiz bir şekilde ilerleyerek ileri yaşlarda kendini gösterir. Hastalarda bulgulara göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler uygulanır. Eğer hastada günlük yaşam kalitesini düşürecek belirtiler yoksa, ağrı, sızı, uyuşma gibi şikayetler yoksa ve hasta uzun mesafe yürüyebiliyorsa, bu hastalara ameliyat önerilmez. Bu durumda tıbbi tedavi uygulanır. Kas gevşeticiler, ağrı kesiciler ve antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Fizik tedavi bel kaslarının güçlenmesini, belin hareket kapasitesinin arttırılmasını ve bu yolla şikayetlerin azalmasını hedeflemektedir. Omurgaya yapılacak enjeksiyonlar yararlı olabilir. Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri spinal kanalın daralmasını tek başına düzeltemez ancak ağrı kontrolü sağlayabilir.
Mikro Cerrahi Yönetimi
Cerrahi tedavinin amacı kanalın kemik yapısının açılmasını, omurilik ve sinirler için gerekli boşluğun teminini içerdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “ Bu yönteme lomber dekompresyon cerrahisi ya da laminektomi denmektedir. Klasik cerrahide genelde omurganın arka kısmı çıkarılarak rahatlatılır. Ancak bazı durumlarda omurganın kaymasını önlemek için vidalar da kullanılabilir. Son yıllarda dikkat çeken bir yöntem olan Mikrocerrahi ile yapılan ameliyatlarda omurga genellikle küçük bir açıklıktan rahatlatılır. Mikrocerrahi yönteminde küçük bir cilt kesisi ile, tek taraftan içeriye girilerek omurga kanalı genişletilerek sinirler rahatlatılır. Bu yöntemle ameliyat edilen hastalar iyileşme sürecini genellikle daha rahat atlatır. Ancak bu yöntem her dar kanal hastasına uygulanamaz. Bunun için doktorun hastalığın durumuna göre karar vermesi gerekir” dedi.